- Düzenleme Hizmetlerimiz
- Çeviri
- Konu Alanları
- Editörlerimiz
- Yayın Destek Hizmetleri
- Kalite Sistemi
- Ücretlerimiz
- SSS
- Kullanıcı Girişi
“Phytoncides” olarak da bilinen orman kokuları, türlerine bağlı olarak insanlar üzerinde rahatlatıcı bir etkiye ve/veya antimikrobiyal ve antibakteriyel aktiviteye sahiptir. Orman kokusu yayan maddelerin atmosferik ozon üretimi ve küresel ısınmaya katkıda bulunduğuna dair kanıtlar bulunmaktadır. Bu tür orman kokularının yapraklar ve gövdeler de dahil olmak üzere ağaçların toprak üstü kısımlarından salındığı bilinmektedir, ancak toprak dahil ağaçların toprak altı kısımlarında bulunan orman kokusu yayan maddelere ilişkin bilgiler sınırlıdır. Özellikle, Kuzey Amerika’da subarktik bölgede yaygın olarak bulunan ve küresel ısınmanın etkilerine karşı potansiyel olarak duyarlı olan siyah ladin ormanlarından yayılan orman kokularına ilişkin bilgiler sınırlıdır.
Bu nedenle, bu çalışmada Alaska'nın iç kesimlerindeki bir kara ladin ormanının atmosferinde ve toprağında bulunan orman kokusu yayan maddelerin konsantrasyonlarının ilkbahardan sonbahara kadar ölçülmesi amaçlanmıştır. Elde edilen sonuçlar, orman toprağındaki orman kokusu konsantrasyonlarının orman atmosferinde bulunandan birkaç yüz kat daha yüksek olduğunu ve en yüksek konsantrasyonların orman tabanından 10-30 cm derinliğe kadar biriken organik madde tabakasında gözlendiğini göstermiştir. Ek olarak, orman kokusu yayan başlıca maddenin sedir ve diğer ağaçlarda da bulunan α-Pinene olduğu gösterilmiştir. Orman tabanındaki organik madde tabakası, orman kokusu maddelerinin yeraltı rezervleri olarak işlev gören yosunlar, likenler, dökülmüş yapraklar ve kara ladin köklerinden oluşmaktadır
Forest odors, also called phytoncides, provide a relaxing effect on humans and/or show a sterilizing effect on microorganisms, depending on type. In the meanwhile, it is indicated possible that forest odor substances are also involved in production of atmospheric ozone, and promote global warming. Such forest odors are known to be released from the above-ground part of trees including leaves and trunks, whereas it is little known how much forest odor substances exist in the underground part including soils. Forest odor information has been barely available from, above all, black spruce forests that are widely distributed in the North American subarctic area and likely to be susceptible to the warming.
Therefore, this study observed concentrations of forest odor substances contained in the atmosphere in a black spruce forest and its soil in the inland area of Alaska from spring to autumn. As a result, forest odor concentrations were revealed to be higher in the soil than in the forest by several hundred times, and higher in the layer of organic matters deposited as thick as 10-30 cm. It was also revealed that the major forest odour substance is α-pineneNote) which is contained in cedar, etc. as well. The organic matter layer is composed of forest floor mosses and lichens as well as fallen leaves and roots of black spruce, that reserve forest odor substances underground.
Çeviri süreci konu uzmanı tarafından Tercüman + çapraz kontrol
+ Anadil kontrolü
Uluslararası akademik dergilere başvuruda kullanılan makaleler (ör. Tez ya da tez özeti çevirisi...) ile çok büyük önem taşıyan belgeler.
Çeviri süreci konu uzmanı tarafından Tercüman +
Çapraz kontrol
Resmi, şirket içi iletişim belgeleri ve şirket dışı kullanılan belgeler
YAYINCI | DERGİ BİLGİLERİ | ETKİ FAKTÖRÜ | MAKALENİN BAŞLIĞI | YAZAR |
---|---|---|---|---|
The American Society of Hematology | Blood; February 16, 2011 | 10.56 | Gene expression profiling of peripheral blood mononuclear cells from children with active hemophagocytic lymphohistiocytosis | Sumegi Janos |
American Heart Association | Arteriosclerosis, Thrombosis, and Vascular Biology; 2009, 29:33-39 | 7.00 | Transient increase in plasma oxidized LDL during the progression of atherosclerosis in apolipoprotein E knockout mice | Itabe Hiroyuki |
Blackwell Publishing Ltd | Alimentary Pharmacology and Therapeutics; Volume 28, Issue 10, Pages 1259–1264, November 2008 | 4.00 | The modified glucose clearance test: a novel non-invasive method for differentiating non-erosive reflux disease and erosive oesophagitis | Fujinami Haruka |
Enago editörleri tarafından düzenlenen makaleler, yüksek etki faktörlü ve SCI endeksli dergilerde yer almıştır. Aşağıda Enago müşterilerinin makalelerini gönderdikleri dergilerin listesini bulabilirsiniz